Asgari Geçim İndirimi' zamlı yatacak!

Asgari Geçim İndirimi zamlı yatacak!Asgari ücrete yapılan zam, asgari geçim indirimine de yansıyacak. 12 milyon işçi ile 2,5 milyon memurun asgari geçim indirimi yılbaşından itibaren zamlı yatacak.

Böylece yaklaşık 14,5 milyon kişinin gelirinde, asgari ücrete bağlı olarak artış meydana gelecek. Halen bekâr bir işçi için 66,4 lira olan asgari geçim indirimi 7 lira artarak yılbaşından itibaren 73,4 lira olacak. Eşi çalışmayan 4 çocuklu biri için ise 113 lira olan asgari geçim indirimi 11 lira artarak 124 liraya çıkacak.

Zaman'dan İsa Yazar'ın haberine göre Asgari Ücret Tespit Komisyonu, bir aylık çalışmanın ardından asgari ücrete yıllık toplamda 8,6 yüzde zam yapılmasını kararlaştırdı. Zam sonrası asgari ücret 774 TL'ye yükseldi. 1 Temmuz'dan itibarense 804 TL olacak. Yapılan bu zam, sadece asgari ücretle çalışan 5 milyon kişiyi ilgilendirmiyor. Artış, çalışanların maaşlarında da artış meydana getirecek. 14,5 milyon kişinin asgari geçim indirimi, asgari ücretteki artışa paralel olarak 7 ile 11 TL arasında artacak.
Uzun yıllar fiş biriktiren Türk halkı, 2008'den itibaren bu çileden kurtuldu. Bu tarihten itibaren vergi iadesi yerine geçmek üzere asgari geçim indirimi uygulaması başladı. 4 yıldır sorunsuz uygulanan asgari geçim indirimi, brüt asgari ücret esas alınarak belirleniyor. Asgari geçim indirimi miktarları, kişilerin eşlerinin çalışıp çalışmadığı ve çocuk sayısına göre değişiyor. Asgari geçim indirimi, her yılın ilk altı aylık asgari ücret tutarlarına göre belirleniyor. İkinci altı aylık dönemdeki asgari ücret, asgari geçim indirimini etkilemiyor. Öğrenim gören çocuklar 25 yaşına kadar asgari geçim indirimi hesabında dikkate alınıyor.
774 TL olan asgari ücretin işverene maliyeti 1.140 TL
Yeni asgari geçim hesabına göre evli olup eşi çalışmayan birisi, 79,79 TL asgari geçim indirimi alırken 1 Ocak'tan itibaren 88,07 TL asgari geçim indirimi alacak. Aynı kişi tek çocuklu ise alacağı asgari geçim indirimi 99 TL olacak. Eşi çalışmayan 4 çocuklu birisi 124 TL asgari geçim indirimi alırken aynı kişi eşi çalışıyorsa 110 TL alacak.
Öte yandan yeni yılda 774 TL'ye çıkarılan asgari ücretin işverene maliyeti ise 1.140 TL olacak. Brüt asgari ücretten yüzde 14 SSK primi işçi payı, yüzde 1 İşsizlik Fonu primi, yüzde 15 Gelir Vergisi ve Damga Vergisi kesiliyor. Bu kesintiler nedeniyle işçinin eline 774 olarak geçen asgari ücretin brütü 978 TL'ye çıkıyor. Bu brüt rakam üzerinden yüzde 14,5'lik SSK pirimi işveren payı ile yüzde 2'lik İşsizlik Fonu işveren payı ödeniyor.  Bu nedenle asgari ücretin işverene maliyeti şu an 1.140 TL'yi buluyor. İkinci altı ay içinse bu rakam 1.190 TL'ye çıkacak.
Kaynak: Zaman

Kadın futbolcular tekme tokat birbirine girdi!

Kadın futbolcular tekme tokat birbirine girdi!Yalova'da oynanan kadın Gençlikspor ile İzmir Elitspor arasındaki maçta iki takım oyuncuları, tekme tokat birbirlerine girdi.


Türkiye Kadınlar 2'inci Lig 1'inci Grup'ta 6'ıncı hafta mücadelesinde, Yalova Gençlikspor ile İzmir Elitspor takımları, 2 Numaralı Sentetik Amatör Saha'da karşı karşıya geldi. video-icin-tikla.20121230180102.jpegİzmir'de olaylı biten ilk maçın ardından Yalova'daki mücadelede gergin bir ortamda oynandı. Rövanş karşılaşmasında da saha içerisinde İzmir Elitspor kalecisi Gurbet Göktaş, oyuncular Dilan Taşdemir, Saadet Tutal ile Yelda Hoşgör iddiaya göre Gençlikspor oyuncularına sözlü tacizde bulundu.
İzmir Elitspor, 66'ncı dakikada Saadet'in golüyle 2-0'ı yakaladı. Gölün ardından konuk takım oyuncuları sevinirken, el-kol hareketleriyle tahrik olduklarını söyleyen Gençlikspor futbolcuları tepki gösterdi. Konuk takımın 2-1 kazandığı maçın sonrasında Gençliksporlu futbolcular, kendilerine hakaret ve küfür ettiği iddiasıyla İzmir Elitspor kalecisi Gurbet Göktaş'ın üzerine yürüdü, ardından iki takımın oyuncuları tekme tokat birbirlerine girdi.
Kavgayı iki takım yetkilileri ayırmaya çalışırken, saha içine gelen polis ekipleri de İzmir Elitspor oyuncularını koruma çemberine aldı. Bu arada bazı sporcu yakınları da Elitspor oyuncularına tepki gösterirken, Gençlikspor Antrenörü Uğur Akalp, İzmir Elitspor Antrenörü Aynur Aydoğan ile tartıştı.
İki takım oyuncuları, soyunma odasının yolunu tuttuktan sonra birbirlerinden şikayetçi olmak üzere sağlık raporu almak için Yalova Devlet Hastanesi'ne gitti.

Polis yok demeyin ceza kameradan kesiliyor!


Polis yok demeyin ceza kameradan kesiliyor!Şehir merkezleri ve karayollarındaki MOBESE kameralarını etkin kullanan polis, suç oranlarının düşmesiyle rahat bir nefes aldı.


Ankara, İstanbul, İzmir ve Bursa başta olmak üzere büyükşehirlerde suçlar yüzde 30-40 oranında azaldı. Kameralar sayesinde Türkiye genelindeki trafik akışları da anında takip edilebiliyor. Sürücülerin yaptığı kural ihlalleri belirlenerek, gerekli cezalar uygulanıyor. Kayıtlara göre Emniyet, 2012'nin ilk 10 ayında 8 milyon 636 bin araç ve sürücüsüne ceza kesti. Bu cezaların büyük bir kısmı Elektronik Denetleme Sistemleri (EDS) ile yazıldı.
MOBESE ile kritik mahalleler, 24 saat yakından takip altında tutuluyor. Sisteme bağlı kameralar, cinayet, gasp başta olmak üzere birçok olayın aydınlatılmasına yardımcı oluyor. Kameralar sayesinde trafikteki ihlaller de belirleniyor. Trafik Uygulama ve Denetleme Başkanlığı'nın hazırladığı veriler, trafikteki kural ihlallerini ve sürücülere kesilen cezaları ortaya koyuyor. Buna göre; Emniyet Genel Müdürlüğü ekipleri, 2012 yılının ilk 10 ayında 8 milyon 636 bin 679 araç ve sürücüsüne ceza kesti. Cezalar kapsamında sürücülerden yaklaşık 1 milyar 332 bin lira tahsil edildi. Bu cezalardan büyük bir kısmı ise Elektronik Denetleme Sistemleri (EDS) ile yazıldı. Yalnızca Bursa Emniyet Müdürlüğü 2012 yılında kent genelinde faaliyet gösteren 21 kamera aracılığıyla tespit ettiği hız ve ışık ihlali yapan sürücülere toplam 45 milyon 997 bin lira trafik para cezası kesti.
Sürücülerin büyük bir çoğunluğunun hız limitini aşma eğiliminde olduğunu belirten uzmanlar, bunun önüne geçilmesi için de bazı bölgelerde hız koridoru uygulamasına gidildiğini dile getirdi. Araç teçhizatı bulunan trafik ekiplerinin de radar uygulamalarıyla hız sınırlarının aşılmaması için yoğun gayret gösterdiklerini aktaran uzmanlar, "Emniyet olarak 81 ilde kurulu olan Kent Güvenliği Yönetim Sistemi'ni (KGYS) genişletmeye çalışıyoruz. Bunun hayata geçmesiyle birlikte suç oranlarında da belli oranda düşüş bekliyoruz." açıklamasında bulundu. KGYS'lerin sürücüler üzerinde caydırıcı bir etki oluşturduğunu belirten isimler, bunun da trafikte görevli polis ve jandarmanın çalışmasına olumlu katkı sağladığının altını çizdi. Bu arada son on yılda sürücü sayısında yüzde 57, motorlu araç sayısında yüzde 78, ölümlü ve yaralanmalı trafik kaza sayısında da yüzde 98 oranında artış yaşandı. Türkiye İstatistik Kurumu (TÜİK) verilerine göre trafik kazalarının tahmini kaybı 19,4 milyarı buluyor. Bu oran gayri safi yurtiçi hâsılanın yüzde 1,5'ine, toplam yatırım bütçesinin de yüzde 62'sine denk geliyor.

Yıllar sonra gelen Mesut Yılmaz itirafı

Yıllar sonra gelen Mesut Yılmaz itirafıTurgut Özal Üniversitesi Hukuk Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Sacit Adalı, ''İsviçre'deki banka, 'Eski Başbakan Mesut Yılmaz'ın ...


Turgut Özal Üniversitesi Hukuk Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Sacit Adalı, ''İsviçre'deki banka, 'Eski Başbakan Mesut Yılmaz'ın bankada 14 milyon doları var' iddiasına cevap verseydi, Yüce Divan'da hakkında verilen karar daha farklı olabilirdi'' dedi.
 
Adalı, Yüce Divan'ın, ''Rüşvet aldığı iddia edilen eski Yargıtay 6. Hukuk Dairesi Başkanı Hasan Erdoğan ile rüşvet vermekle suçlanan İstanbul Ticaret Odası Başkanı Murat Yalçıntaş'ın da aralarında bulunduğu 15 sanık hakkında, soruşturma evresinde elde edilen delillerden bir kısmının hukuka uygun olmaması'' nedeniyle verdiği beraat kararını'' AA muhabirine değerlendirdi.
''Bu bir takdir meselesidir'' diyen Adalı, Anayasa Mahkemesi üyelerinin görüşlerine saygı duyduğunu söyledi.
Adalı, kanun dışı delillerin, davanın seyrini değiştirebilecek durumda ise kabul edilebileceğini belirtti.
''Rüşvet alınıp verilirken kameralar çalışmamış. Tam çekemeyince ortada bir şey yok, sadece polislerin 'gördük' dediği olaylar var'' diyen Adalı, Anayasa Mahkemesi üyelerinin çoğunluğunun bunu kabul etmediğini kaydetti. Adalı, bu üyelerin, ''takip etmenin hakim kararıyla olması gerekirken, adalet müfettişinin emriyle yapıldığını'' söylediklerini, karara muhalif olan üyelerin ise ''müfettişlerin resmi makam oluşları ve güvenlik güçlerinin onların emriyle takip etmesini makul karşıladıklarını belirterek, bunu delil saydıklarını'' bildirdi.
-Mesut Yılmaz hakkındaki iddia-
Adalı, ''Size göre yasa dışı elde edilen deliller kabul edilebilir mi?'' sorusuna, Mesut Yılmaz'ın 2006'da Yüce Divan'da yargılandığı davayla ilgili görüşünü açıklayarak, şu yanıtı verdi:
''Anayasa Mahkemesi, Yılmaz'ın Yüce Divan'da yargılanmasında böyle bir durumu kaale almıştı. Yasa dışı elde edilen delillerin araştırılmasını kabul etmişti. Mahkemeye yurt dışından, imzası olmayan, sahte isimle bir mektup gelmişti. Mektupta, 'Mesut Yılmaz'ın İsviçre'nin şu bankasındaki şu numaralı hesabında 14 milyon doları var' deniliyordu.
Mahkeme bunu çok tartıştı. 'İmzasız mektup asla kabul edilemez' denildi ama ortada 14 milyon dolar gibi yüksek bir rakam vardı. Ya doğruysa? Hiç değilse 'soralım' denildi ve İsviçre'deki bankaya soruldu. Banka 'ticari sırdır, mudilerimizin hesabının sırrını veremeyiz' dedi. Mahkeme ısrar etti, ikinci kez devlet adına istedi, gene vermediler. Mahkeme Mesut Yılmaz hakkında, Devlet eski Bakanı Güneş Taner'le birlikte Türkbank ihalesine fesat karıştırdıkları iddiasıyla yargılandıkları davada, davanın kesin hükme bağlanmasını Şartla Salıverilme Yasası uyarınca erteledi.''
-''Daha farklı karar çıkabilecekti''-
Adalı, ''O belge delil olsaydı belki ceza alabilirdi'' sözlerine ''Evet'' yanıtını verdi. Adalı, ''Eğer hakikaten İsviçre'den 'evet doğru bu kadar para var' cevabı gelseydi, herhalde mahkeme imzasız ve isimsiz diye onu reddetmeyecek ve kaale alacaktı, Mesut Yılmaz hakkında daha farklı bir karar çıkabilecekti'' dedi.
Bu durumda yasa dışı elde edilen delillerin kabul edilebileceğini belirten Adalı, ''Prensipte kabul edilmemesi lazım ama önemli bir bulguya ulaştıracaksa, davanın seyrine tesir edecek bir belge, şahitlik gibi bir şey ortaya koyacaksa, diğer başka deliller de onu destekliyorsa kabul edilebilir'' diye konuştu.

Erdoğan: Esed ne yaparsa yapsın halk galip gelecektir!

Erdoğan: Esed ne yaparsa yapsın halk galip gelecektir!
AK Parti Genel Başkanı ve Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, Şanlıurfa'da katıldığı İl Başkanlığı Danışma Meclisi toplantısında açıklamalarda bulundu.


"ESED, SCUD FÜZELERİ KULLANIYOR"
Erdoğan, Suriye'deki son gelişmeleri değerlendirirken, ''Bakın şimdi havaalanlarını muhalif güçler yani Suriye halkı ele geçirmeye başlayınca, artık uçaklar işgöremez hale gelince şimdi Scud füzelerini kullanmaya başladı. Ne yaparsa yapsın hak galip gelecektir'' dedi.
 
"BABAMIZ DA OLSA.."
Zalimlerle asla yürümeyeceklerini de ifade eden Başbakan Erdoğan, "Biz gayet iyiydik, ailece de görüşüyorduk ama babamız da olsa eğer zalimse, biz o babayla yol yürümeyiz. Çünkü zulme rıza, zulümdür. Bu evlat için de geçerlidir. Eğer evlat hakkın değil de zalimlerin yanında yer alıyorsa bir baba olarak bizlerde evladı terk ederiz, işin aslı budur. Çünkü tarih bunun örneklerini bize gösteriyor" dedi.
SURİYELİLER'E 500 MİLYON TL YARDIM
Suriyeliler için şu ana kadar 500 milyon liraya yakın katkı yaptıklarını, dışarıdan gelen rakamın ise 30 milyon dolar gibi olduğuna işaret eden Erdoğan, Akçakale'de Suriyeli sığınmacıların kaldığı çadırkent ve kampları Suriyeli muhaliflerin liderleriyle ziyaret edeceğini bildirdi.
Erdoğan, Suriye'den gelenler için açık kapı politikası uyguladıklarını ve gelenleri ağırladıklarını söyleyerek, dünyadaki diğer kampların buralardaki kamplarla mukayese edilemeyeceğini, bunu BM Genel Sekreteri Ban-Ki Mun'un da dile getirdiğine işaret etti.

SAVAŞ GEMİSİ BİLGİLERİ CASUSLUK ÇETESİNDE!

SAVAŞ GEMİSİ BİLGİLERİ CASUSLUK ÇETESİNDE!TSK'ya ait gizlilik derecesi yüksek bilgileri ele geçiren Askeri Casusluk çetesinin, Türk savaş gemileriyle ilgili kritik bilgileri de elde ettiği ortaya çıktı.

İzmir Cumhuriyet Başsavcılığı’nın, 58’i muvazzaf asker olmak üzere yaklaşık 300 zanlısı bulunan askerî casusluk şebekesine yönelik başlattığı soruşturmada yeni bilgiler ortaya çıktı.
Zaman’a göre, Ek-C Lahika 2 isimli belgede, askerî casusluk çetesinin Türk Silahlı Kuvvetleri’ne (TSK) ait gizlilik derecesi yüksek birçok bilgi ve belgenin nasıl ele geçirildiği ayrıntılı olarak belirtiliyor. Casusluk çetesinin hem AK Parti hükümetini hem de TSK’yı uluslararası arenada zor durumda bırakmak için Türk savaş gemileriyle ilgili olarak ayrıntılı bilgi topladığı belirlendi.
Bu kapsamda gemilerin faaliyet alanları, komşu ülkelerle ilgili çalışmalarının çete tarafından ele geçirildiği, bu belgelerinde farklı merkezlere iletildiği dile getiriliyor. Bir sayfadan oluşan ‘LimanlarAıtIsthBil GEDİZ ÖNEM.doc’ isimli belgede bu konuyla ilgili olarak önemli ayrıntılar yer alıyor. İ.Ö. isimli bir kişi tarafından 5 Temmuz 2011 tarihinde yazıldığı belirlenen belgede şu bilgilere yer veriliyor: “Bu belge ... Türk savaş gemilerinin dostane bir tavır sergilemediğinin, imkân elde edildiği takdirde ... gemilerine sabotaj türü eylemler yapmak üzere bilgi topladığının kanıtı olarak uluslararası ortamda delil olarak kullanılabileceği belirtilerek ... satılabilir.” Belgede ayrıca bu tarz istihbarat bilgilerinin AK Parti hükümetini zor duruma düşürmek için bir baskı unsuru olarak kullanılabileceğinin de altı çiziliyor.
Belgede ayrıca suç örgütü üyelerinin nasıl hareket etmeleri gerektiği de ayrıntılı olarak anlatılıyor. Bu kapsamda güvenlikle ilgili hususlarda Deniz Kuvvetleri Komutanlığı’nın yönerge ve emirlerine bir istisnasız uyulması talimatı veriliyor. Yapılan işlerinin hassasiyeti sebebiyle her türlü güvenliğin kendileri için önemli olduğunun vurgulandığı belgede şu bilgilere yer veriliyor: “Evlerimiz, arabamız, telefonumuz, bilgisayarımız, kullandığımız eşyalar vb. materyalin her türlü fiziki güvenliğine dikkat edilmeli, şüphelenilen durumlarda değiştirilmelidir. Görüştüğümüz kişiler, arkadaşlar, kapıcı, bakkal, manav vb. insanlar dikkat edilmediği takdirde hakkımızda bilgi sızdıran önemli bilgi kaynaklarıdır. Herhangi bir konuda açık vermemenin en güzel yolu bu tür insanlarla ilişkiyi resmi seviyede ve minimumda tutmaktır. Özellikle alışverişlerin büyük marketlerden yapılması sorunu büyük ölçüde çözecektir.”

Çağatay Ulusoy'dan büyük itiraf!

Çağatay Ulusoydan büyük itiraf!
"Hazal gidince..."
"Adını Feriha Koydum" dizisinden başrol oyuncusu Hazal Kaya'nın ayrılmasından sonra dizi dikiş tutmamış ve sona ermişti. Dizinin sona ermesinden sonra moralinin bozuk olduğunu söyleyen Çağatay Ulusoy, artık daha sık gecelerede görünüyor.
 
Gazetecilerin bir sorusu üzerine, Hazal Kaya'nın diziden ayrılmasının diziyi çok etkilediğini ve dizinin bu yüzden sona erdiğini kabul eden Çağatay Ulusoy, yeni yılda herkese mutluluk ve sağlık diledikten sonra yeni bir dizi projesinin şu anda olmadığını söyledi.
 
Muhteşem Yüzyıl, Karadayı ve İşler Güçler dizilerini izlediğini söyleyen Ulusoy, bir diziye sonradan dahil olup olmama konusunda kararsız.. 


Kaynak : http://www.siyahgazete.com/cagatay-ulusoydan-buyuk-itiraf-4210h.htm